Sembolik Etkinin Diplomasideki Rolü: Yumuşak Güç Perspektifi

Ahmet Yiğit Bircan

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, BA

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

28 Nisan 2025

Hükümetler güçlerini artırmak için çeşitli araçlar kullanabilirler. Ekonomik yaptırımlar ve askeri güç, kullanabilecekleri sert güç örnekleridir. Yumuşak güç ise diğer ülkeleri güç kullanmadan ve ikna yoluyla etkileme becerisi olarak tanımlanabilir. Bilim, spor, sanat ve kültür bu etkinin temellerini oluşturur. Diplomaside yumuşak güç kamu, dijital, bilimsel ve eğitim diplomasisi yoluyla geliştirilir. Ülkeler, yabancı öğrencilere burslar sunarak veya değişim programları düzenleyerek kendi değerlerini ve yaşam tarzlarını tanıtır. Bir ülkenin yumuşak güç kapasitesini belirleyen bir diğer önemli unsur da o ülkenin siyasi sistemidir. Özgürlük ve hürriyetlere değer veren, temel hak ve hürriyetleri koruyan, adil, şeffaf ve demokratik bir siyasi sistem, bir ülkenin cazibe merkezi haline gelmesini ve yumuşak güç statüsü kazanmasını sağlayan unsurların en önemlisidir. Yumuşak gücün etkinliği, bir ülkenin iç tutarlılığına da bağlıdır. Eğer bir devlet, dışarıya sunduğu değerleri kendi içinde uygulayamıyorsa, bu durum inandırıcılığını zedeler. 

Bir Yumuşak Güç Örneği Olarak İspanya

İspanya, Keşifler Çağı’nda Yeni Dünya’yı fethederek 1492’de kurduğu İspanyol İmparatorluğu ile tarihin en büyük imparatorluklarından birini inşa etti. Portekizlilerle birlikte Amerika, Afrika, Asya ve Okyanusya’daki geniş toprakları kontrol altına alan İspanya, bu bölgelerde sert güç kadar yumuşak gücünü de etkili bir şekilde kullandı. Katolik Hristiyanlığı yayarak dini bir çekim alanı oluştururken, İspanyol müziği, sanatı, mimarisi ve mutfağı gibi kültürel unsurları bu topraklara taşıdı. Bu kültürel yayılım, yerel halklar üzerinde kalıcı bir etki bırakarak İspanya’nın cazibesini artırdı. Günümüzde yaklaşık 558 milyon insanın İspanyolca konuşması, özellikle Amerika kıtası ve İspanya’da yoğunlaşması, bu yumuşak gücün en somut mirasıdır. İspanyol İmparatorluğu, fetihlerle başlayan egemenliğini, kültür ve dil yoluyla uzun vadeli bir etkiye dönüştürerek yumuşak gücün diplomasideki potansiyelini ortaya koymuştur.